Kimi zaman insanların en yakın arkadaşları, kimi zaman ise en iyi yardımcıları…
Evet hayvanlar aleminden bahsediyoruz. Antik çağlardan günümüze kadar hayatımızın vazgeçilmez bir şekilde kendine yer edinen, kültürümüzde izler bırakan hayvanlar aleminin dilimizde de geniş bir yer kapladığı reddedilemez bir gerçek.
Atasözlerinden deyimlere, fabllardan halk şarkılarına kadar kendine çok farklı noktalarda dilimize işleyen hayvanlar ve hayvan metaforları dillerle özdeşlemiş durumda.
Dilimizde Hayvanlar ve Hayvan Metaforları
Hayvan metaforlarının ve hayvanlara yapılan diğer göndermelerin günlük dilde kullanımına sık sık rastlıyoruz. Üstelik bu durum sadece Türkçe için geçerli değil. Deyimler ve metaforlar aklınıza gelebilecek her kültürde ve dilde kendine yer edinmiş durumda. İnsanlar olarak bizler duygularımızı ifade etmeye çalışırken, genel olarak tüm insanlara ortak olduğuna inandığımız duygulara ve deneyimlerimize başvuruyoruz. Bunlardan en güvenilir olanı da hayvanlarla ilgili metaforlar ve atasözleri.
Ancak unutulmamalıdır ki; kendi kültürümüzden insanlarla birlikteyken insana kendi daha kolay ifade etme konforu veren bu deyişler, farklı kültürler bir araya geldiğinde bir dil kaosu yaratabilir.
Her Kültürün ve Dilin Kendi Metafor Setleri Vardır
Hemen bu konuya bir örnek vererek giriş yapalım. Bilirsiniz dilimizde “köpek gibi çalışmak” şeklinde bir tabir vardır. Bizler için bu tabir çok çalışmak, çok yorulmak, bir iş için çok uğraşmak anlamına gelir. Ancak bir Fransız için bu tabir aynı anlamı ifade etmeyecektir.
Benzer bir duruma İngilizce’den örnek verelim. İngilizler “I’m dog tired” şeklinde bir söyleme sahiptir. Bu tabiri Türkçe’ye çevirecek olsak “Köpek yorgunuyum” gibi bir çeviri yapabiliriz. Ancak bu oldukça havada kalacak ve anlamına kaybedecek bir çeviridir. Benzer bir şekilde İngilizce’de ” It’s a dog’s life” şeklinde kökeni Latince’ye dayanan bir tabir vardır. Bu tabiri de başka bir dile çevirmek oldukça manasız bir durum yaratabilir.
Hayvan Metaforu Çevirisi Neden Zordur?
Hayvanlarla ilgili deyişleri çevirmek farklı bir uzmanlık gerektirir. Gelin birlikte neden çevirilerinin zor olduğuna göz atalım.
1. Referans Noktası Yok
Referans eksikliği, metaforun çevirilmesinde karşılaşılan ilk zorluktur. Metaforun anlaşılmasını zorlaştırarak, çevirmenin işini zorlaştırır.
Ait olmadığınız bir kültürde yer alan ve belkide sık sık karşılaşmadığınız, nelerle özdeşleştirildiğini bilmediğiniz bir hayvanla ilgili çeviriyi yapmak oldukça zordur. Bu durum belirli bir ülkedeki bir hayvanın yokluğu ya da nadir olması anlamına gelir ve kaynak dilden çeviri yapılırken çevirmenin çeviriye referans noktası olmadan başlaması anlamına gelir.
Hemen bir örnek verelim.
“Serçeden korkan darı ekmez” atasözünü herkes bilir. Bu deyiş bizler için çok anlamlı olabilir. Ancak serçe bulunmayan ve serçelerin darı sevdiğini bilmeyen bir kültür için hiç bir anlam ifade etmez.
2. Hayvanları Algılama Şekillerimiz Farklıdır
İnsanların belirli hayvanları farklı kültürlerde nasıl algıladıkları da önemli bir zorluktur. İnek bunun mükemmel bir örneğidir. İnekler binlerce yıldır dünyada etleri ve sütleri için yetiştiriliyor ve ineğin pek çok ülkenin ekonomisine büyük yararı olduğu düşünülüyor. Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerde, bir kadını ‘inek’ olarak adlandırmak küçümseyen bir terimdir. Ancak, Hindistan’da da aynısını yaparsanız iltifatını için bir teşekkür alacaksınızdır.
Bunun nedeni ise Hindistan’da ineklere oldukça farklı bir mana yüklenilmesidir. Benzer şekilde, dünyanın farklı noktalarında farklı hayvanların farklı çağrışımlar yarattığı unutulmamalıdır. Gördüğünüz gibi, hayvan metaforlarını çevirirken hayati önem taşıyan bazı hususlar vardır: bazı metaforların hedef dilinizde bir referans noktası yoktur ve diğer metaforlardan tamamen farklı bir anlam taşır.
3. Anlamın Doğruluğunu Korumak
Tıbbi metinlerde ve yasal metinlerde kaynak dilin tam anlamıyla hedef dile aktarılması için mümkün olan her yol denenmeli ve anlamın doğruluğu ve aktarımı korunmaya çalışılmalıdır. Hayvan metaforları için de aynı durum geçerlidir.
Bunun için çevirmenlerin kendilerine bazı soruları sormaları gerekir: Yazarın anlatmaya çalıştığı şeyleri gerçekten anlıyor muyum? Kültürel konulardaki referansları dikkate almam gerekiyor mu? Bu sorunun cevabı evet ise, hedef dilde aynı anlamı taşıyacak eşdeğer deyişler var mı? Hedef belgedeki kaynak materyalin özünü ortaya çıkarmak için daha iyi alternatifler bulabilir miyim?
Bu soruları cevapladığınızda çok daha sağlıklı çevirilere ulaşabileceğinizi fark edeceksinizdir.
4. Şiir Çevirileriyle Benzer Zorluklar Görülür
Hayvan metaforlarının çevirisinde yaşanan zorlukların pek çoğu şiir çevirilerinde yaşanır. İfadenin anlamını bozmamak birinci prensipken, ikinci prensip ise etkileyici ve vurucu anlamın korunmasının sağlanmasına çalışılmasıdır.
This post is also available in: Türkçe