Serbest çalışan tercümanlar için kimi zaman konsantre olmak son derece zor olabiliyor. İlham perisinin kaçması ve uzun bir süre kapıyı çalmaması, çok sık karşılaşılan bir durum. Peki ya siz, serbest çalışan bir tercüman olarak ne kadar üretken olduğunuzu biliyor musunuz? Ya da bir gün içerisinde iş hayatınıza ve özel hayatınıza kaç saat ayırdığınızın farkında mısınız? “Galiba, yeteri kadar üretkenim, yani, galiba…” veya “Bence olmam gerektiği kadar üretebiliyorum…” dediğinizi duyar gibiyiz.
Eminiz ki pek çoğunuz, gerek iş yoğunluğu gerek de diğer sebeplerden ötürü kendisine böyle bir zaman sınırlaması getirememiştir. Özellikle de serbest çalışan tercümanların diğer meslektaşlarına kıyasla bazen çok daha fazla çalışması gerekebiliyor. Çünkü serbest çalışan tercümanlar, kendi e-posta trafiklerini düzenlemek, kendi reklamlarını yapmak ve kendi mali danışmanlıklarını da kendileri yapmak zorunda. Dolayısıyla serbest çalışan tercümanların bir günü kabaca şu öğelerden oluşabiliyor: günlük en az 20.000 karakterlik iş, günlük e-posta kontrolü, müşterilerle yapılan görüşmeler (telefonla ya da yüz yüze), günlük iş planlaması (teslim süreleri ve karakter hesabı yapılan dosyanın düzenlenmesi) ve kişisel web sitesine günlük içerik girilmesi.
Serbest çalışan tercümanlar daha yoğun bir iş yüküne sahip.
Ofiste çalışan tercümanlar, serbest çalışan tercümanlara göre kısmen de olsa daha avantajlı. Ofiste çalışanlar mesai saatleri bittikten sonra bilgisayarlarını kapatıp işi bırakabiliyor ve iş bulmak için ekstra bir çaba sarf etmeleri gerekmiyor. Serbest çalışan tercümanlar için bu süreç biraz daha zorlu geçiyor.
Bugünkü yazımızda da serbest tercümanlar için bu zorlu süreci kolaylaştırmak ve üretkenliklerini artırmak adına kullanabilecekleri püf noktalarını kaleme aldık. Keyifli okumalar.
- Kendinize net hedefler belirleyin.
Üretkenliğinizi korumak için ilk ve en önemli püf noktası, kendinize net, ulaşılabilir ve gerçekçi hedefler belirleyebilmenizdir. Örnek vermek gerekirse, “para kazanmak” ya da “daha fazla para kazanmak” net bir hedef değildir. Bu hedefi, belirli bir zaman diliminde ve belirli ölçülebilir bir birimde sınırlayabilirseniz, o zaman net bir özellik kazanacaktır. Yani “Bir sonraki ay elime 2.000 TL geçmesini planlıyorum” derseniz, işte bu net bir hedef olacaktır.
Ayrıca hedeflerinizin erişilebilir ve gerçekçi olması gerektiğini de unutmayın. Serbest tercümanlık kariyerine yeni başladıysanız, “bir hafta içerisinde birlikte çalışabileceğiniz bir müşteri bulmak” sizin için oldukça makul ve gerçekçi bir hedef olacaktır.
Kendinize bir “yapılacaklar listesi (to-do-list)” oluşturmak da programınızda net hedefler belirlemenize yardımcı olur.
- Büyük işleri küçük parçalara bölün.
Bir önceki maddede belirttiğimiz şekilde kendinize net bir hedef belirlediniz. Bu hedefin ya da işin çok büyük olduğunu fark ettiğiniz anda işi ufak ve tamamlanabilir parçalara bölmenizi öneriyoruz. İşin büyüklüğü bazen gözünüzü korkutabilir ve sizi işten soğutabilir. İşi ufak bölümlere ayırırsanız korkulacak bir şey olmadığını fark edebilir, hedefinize ufak ve sağlam adımlarla ulaşabilir ve stres düzeyinizi minimuma indirebilirsiniz. Üretkenliğinizi de en güzel şekilde korumuş olursunuz.
- Mutlaka düzenli aralıklarla mola verin.
Daha üretken bir iş hayatına sahip olabilmeniz için gerekli diğer bir püf noktası da düzenli aralıklarla mola vermektir. Hiçbir insan, saatlerce durmadan çalışıp üretken bir performansa sahip olamaz.
Yapılan çalışmalara göre yetişkin bir bireyin dikkatini toparlayabildiği ortalama süre yaklaşık 40 dakikadır. Aynı iş üzerinde uzun süre çalışmaya devam ediyorsanız dikkatiniz kolaylıkla dağılacak ve bu yüzden üretkenlik seviyeniz de kayda değer bir oranda düşecektir. Bu yüzden size tavsiyemiz, çeviri yaparken her 40 dakikada bir 5 ya da 10 dakikalık aralar vermeniz olacaktır. Bu aralarda bilgisayar başından kalkmanızı ve zihninizi açacak bir eylemle (kahve içmek, telefonla konuşmak vb.) meşgul olmanızı öneriyoruz.
- Çalışma saatleri içerisinde dikkatinizi dağıtacak her şeyden uzak durun.
Üretkenliğin en büyük düşmanı, dikkat dağıtıcılardır. Her 10 dakikada bir Facebook ya da Instagram sayfanızı kontrol ediyorsanız verimli bir şekilde çalışabilmeniz zaten mümkün değildir. Bilgisayar başında çalışırken bildirimleri aldığınızda bu sosyal dünyayı göz ardı etmenin çok zor olduğunu kabul ediyoruz elbette. Bu yüzden çeviri yaparken ya da iş planlamanızı yaparken sosyal medya hesaplarınızı bir süreliğine kapatın.
Pek çok insan çalışırken müzik dinlemenin ya da fonda televizyon sesinin konsantre olmasına yardımcı olduğunu düşünür. Ama maalesef bu doğru değil. Özellikle de yoğun tempolu müzikler ya da her türlü televizyon programı, odaklanmayı zorlaştırıyor. İlle de ses olsun istiyorsanız, sözsüz ve durağan tempoda bir müzik dinlemenizi tavsiye ediyoruz.
- Yaptığınız işlerin günlük ya da haftalık raporunu tutun.
Yazının başında bahsettiğimiz gibi serbest çalışan tercümanlar genelde ne kadar üretken olduklarını bilemiyor. Bir gün içerisinde bilgisayar başında ne kadar çok gereksiz iş yaptığınızı fark etseniz, siz bile şaşırırsınız.
Bu yüzden günlük ya da haftalık düzende, ne kadar çok iş yaptığınızı (ister karakter ister saat biriminde) raporlayın. İlk başlarda zorlanacak olsanız bile bir süre sonra işlerinizi ne kadar düzenli yapmaya başladığınıza inanamayacaksınız.
- Tamamladığınız hedeflerin ardından kendinizi ödüllendirin.
Üretkenliğinizi desteklemek için başardığınız hedeflerin ardından kendinizi şımartabilirsiniz. “Bu hafta 100.000 karakter iş yapacağım” gibi bir hedef belirleyip de hedefinize başarıyla ulaştıysanız, güzel bir ödülü hak ettiniz. Sosyal hayatınızı da sekteye uğratmamak adına güzel bir filme ya da konsere gidebilir, ne zamandır görmediğiniz bir arkadaşınızla buluşabilir ya da uzun zamandır almak istediğiniz bir kitabı alabilirsiniz.
- En üretken olduğunuz saatleri tespit edin.
Serbest çalışan tercümanlar açısından, ofis çalışanlarına göre daha avantajlı oldukları nokta tam olarak budur. Ofis çalışanları belirli mesai saatlerine göre hareket etmek ve iş düzenlerini bu mesai saatleri içerisine yaymak zorundadırlar. Serbest tercümanlar için böyle bir zorunluluk yoktur. Sabah saat 9’da çalan telefonu açmama ve o saatte işe başlamama gibi bir lüksleri vardır.
Bazı insanlar sabahın erken saatlerinde daha çok iş yapabilir, bazıları ise gecenin sessizliğini bir avantaj olarak kullanıp daha verimli iş yapabilir. Serbest çalışan bir tercümansanız, hangi saatlerde daha üretken olduğunuzu tespit edin ve daha çok o saatlerde iş yapmaya özen gösterin. Biyolojik saatinizi ve dengenizi bozmamak kaydıyla günün dilediğiniz saati çalışmakta özgürsünüz!
- Düzenli egzersiz yapmayı ihmal etmeyin.
Hep dediğimiz gibi: “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” Üretkenliğinizi artırmak için sadece zihinsel değil fiziksel olarak da güçlü ve düzenli olmanız gerek. Spor salonuna gitmek her zaman mümkün olmayabiliyor tabi. Bu yüzden günde en az yarım saat de olsa yürüyüş yapın. Açık hava ve bol oksijen, hem bedeninize hem de zihninize çok iyi gelecektir.