Artık şu elindeki çeviri işini bırakıp bir mola vermenin zamanı gelmedi mi sence de? Zaten günlerdir deli gibi çeviri yapıyorsun ve evden dışarı adımını bile atmadın. Gözlerin ekrana bakmaktan kupkuru oldu. Günleri karıştırır oldun gece gündüz aralıksız çalışmaktan. Ayrıca, boş kalmış buzdolabın yüzünden sürekli fast food yemeklere yöneldin. Onu da biliyoruz. Dışarıda ne kadar güzel bir hava olduğunun da farkında değilsin sanırım?
Bugünkü blog yazımızı, işlerinin yoğunluğu nedeniyle uzun bir süredir evden dışarı çıkmayan serbest tercümanlar için kaleme aldık. Çok sevgili meslektaşlarım, işte size hemen şu an elinizdeki çeviri işini bırakıp dışarı çıkmanız için 7 mantıklı sebep. (Teslim süresine iş yetiştirmeye çalışıyorsanız, hemen şu an değil ama işi gönderdikten sonra mutlaka dışarı çıkın.)
- Yaz, tüm sıcaklığı ile kapımızı çaldı.
Dışarıda günlük güneşlik bir hava var. Kuşlar cıvıl cıvıl ötüyor ve kediler güneşin altında şekerlemelerini yapıyor. Zaman, tam olarak kulağınızda sevdiğiniz bir müzikle dışarıda uzun bir yürüyüş yapma zamanı. Kışın kasvetli ve soğuk günlerini geride bıraktık. Artık “Bugün de hava kötü zaten, dışarı çıkmaya gerek yok” gibi bahanelerin arkasına da sığınamazsınız. Hadi bakalım, elinizdeki çeviri işini bir süreliğine bırakın ve çantanızı hazırlayıp dışarı çıkın.
- Cildinizin D vitaminine ihtiyacı var.
D vitamini, kalsiyum ve fosforun sindirim yollarında kullanımı ve emilimi ile özellikle çocuklarda büyüme için gerekli bir vitamindir (Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/D_vitamini). Güneş ışınları, vücuda alınan bazı spesifik besinlerin deri altında D vitaminine dönüşmesine yardımcı olur. Alacağınız besinlerin yanı sıra bu yüzden belirli bir süre güneş ışığı almak, sağlığınızı koruyacaktır. Güneşin dik geldiği saatlerden kaçınmak kaydıyla, günde en az yarım saat bir saat güneş ışı almaya özen göstermelisiniz. Şu güneşli günler de bunun için bulunmaz bir nimet.
- Açık havada yapacağınız yürüyüşle temiz bir hava almış olacak ve oksijen depolayacaksınız.
Zaten uzun zamandır bilgisayar başındasınız ve yeterince kapalı ortamda kalmış olmalısınız. Biraz temiz hava ve oksijen, size çok iyi gelecek. Ayrıca verdiğiniz bu mola sayesinde işlerinize daha dinlenmiş ve konsantre bir şekilde geri dönebilirsiniz. Yani, işleri bahane etmeyin dışarı çıkmamak için. Sürekli aynı şeyi yapmak bir süre sonra yaptığınız işe odaklanmanızı zorlaştıracaktır. Bu yüzden, farklı bir ortama girmek ve bol oksijen almak sizi ruhen ve bedenen kendinize getirecektir.
- Günlerdir aynı sandalyede oturmaktan sırt ve bel ağrınız başlamış olmalı.
Her ne kadar oturuşunuza dikkat ediyor da olsanız, uzun süre aynı pozisyonda oturmak hem belinize hem de sırtınıza fazladan yük bindirecektir. Sandalyenizin ne kadar rahat olduğu da fark etmez. Açık ve güneşli havada yapacağınız bir yürüyüş, metabolizmanızı hızlandıracak ve uzun süre oturmaktan yavaşlamış olan özellikle kalça bacak bölgenizdeki kan dolaşımınızı düzenleyecektir.
- Muhtemelen uzun süredir alış veriş yapmadınız ve sağlıksız besleniyorsunuz.
Bu kadar uzun bir süredir dışarı çıkmadığınıza göre, abur cuburla ya da fast food ile beslendiğinizi farz ediyoruz. Hem hareketsiz kalıyorsunuz hem de sağlıksız besleniyorsunuz yani. Buzdolabınız da tam takır kuru bakır, değil mi? O zaman hemen kalkıp dışarı çıkmalı ve kendinize taze meyve sebze almalısınız. Sağlıksız beslendiğiniz yeter, biraz sağlıklı besinlere yönelmeye çalışın. Ayrıca meyvenin içindeki şeker, beyin fonksiyonlarının daha hızlı çalışmasına da yardımcı olacaktır. Diğer bir deyişle, size, çalışırken kullanabileceğiniz güzel ve sağlıklı bir enerji verecektir.
- Elinizdeki çeviri işini bırakmadığınız için sosyal hayatınızı da uzun zamandır ihmal ediyorsunuz.
En son ne zaman sinemaya gittiniz? Ya da en yakın arkadaşınızla en son ne zaman görüştünüz? Hatırlamıyorsunuz değil mi? Son zamanlarda tam bir işkolik oldunuz! Ama bu çok da iyi bir şey değil maalesef. Sosyal hayatınız sizi siz yapan parçalardan bir tanesi. Bu parçayı çok ihmal etmemelisiniz. İşler bir süre bekleyebilir. Kendinize çok fazla yüklenirseniz, uzun vadede hem fiziksel hem de ruhsal pek çok sorunla karşılaşırsınız. Bu yüzden, hadi artık alın çantanızı ve bugünkü kahvenizi en sevdiğiniz kafelerden birinde için.
- Dışarıya iş amaçlı da çıkabilirsiniz.
Dışarıya çıkıp illa gezip eğleneceksiniz diye bir şey yok. Mesleğiniz ile ilgili etkinliklere ya da seminerlere de katılabilirsiniz. Üye olduğunuz çeviri grupları, belirli periyotlarla toplantı düzenliyor olmalı. Bu tür etkinliklere mutlaka katılın. Hem arkadaş hem de iş çevrenizi genişletmiş olursunuz. Unutmayın: Fırsatların nerede ne zaman karşınıza çıkacağı asla belli olmaz!