Çeviri Yaparken Konsantre Olamamanızın 6 Muhtemel Sebebi

Bir bilgisayar, bir de İnternet bağlantısının ardından çeviri yaparken ihtiyacınız olan diğer önemli şey de konsantrasyondur. Elinizdeki çeviri ne kadar kolay olursa olsun, konsantre olamıyorsanız o işi bitirmeniz ya çok zordur ya da çok uzun zaman alacaktır. “Şu ortalığı toparlayım bi”, “Bir kahve suyu daha mı koysam acaba?”, “Meral’i de aramadım ne zamandır” ya da “Bir sezon daha Game of Thrones izleyim sonra devam ederim çeviriye” ve benzeri düşünceler aklınızdan sıklıkla geçiyor ve bir türlü konsantre olamıyorsanız, bugünkü yazımız tam size göre.

Bugünkü blog yazımızda çeviri yaparken konsantre olamayışınızın 6 muhtemel sebebini ele alacağız. Keyifli okumalar.

Çeviri Yaparken Neden Konsantre Olamıyorsunuz?

  • Çalışma masanız ya da odanız çok büyük ihtimalle savaş alanı gibi.

 

Kendinizi, böyle bir odada çeviri yaparken düşünebildiniz mi?

Dağınık bir masada ya da odada konsantre olmak son derece güçtür. Dağınıklık insanı hem fizyolojik hem de psikolojik olarak yorar. Bu yüzden çeviriye başlamadan önce ufak bir derleme-toplama yapmanızda fayda var. Dip köşe temizlik yapın demiyoruz tabi işiniz varken ama en azından göz önünde çok fazla eşya olmasın.

  • Çeviri yaparken bir sekmede Facebook bir sekmede Twitter açık ve aklınız hep sosyal medyada.

    Sosyal medyanın ne kadar eğlenceli ve faydalı bir şey olduğu konusunda hemfikiriz. Ancak yapacağınız bir iş varken sosyal medyada oyalanmak pek doğru bir seçim değil. Çeviri yaparken bir yandan diğer sekmelerde sosyal medya kanalları açıksa, gelen her bildirimde dikkatiniz dağılacak ve işi bölük pörçük yapıyor olacaksınız. Bu yüzden, en azından yaptığınız işe mola verene kadar sosyal medya hesaplarınızı kapatın.

  • Arka planda bangır bangır televizyon ya da müzik açık.
    “Ben müziksiz çalışamıyorum” diyenlerin pek çoğu müzikle de çalışamıyor. Özellikle ritimleri hızlı ve sözlü müzikler, bir yandan çeviri yaparken kafanızı karıştırma konusunda bir hayli başarılı. Siz istemeseniz bile beyninizin bir bölümü ritimlere ve sözlere odaklanmakta ve bu da dolayısıyla yaptığınız işe konsantre olmanızı engellemekte. Televizyon ise müzikten çok daha etkili bir dikkat dağıtıcı. Sadece kulağa değil göze de hitap ediyor ve sizi mutlaka kendine çekmeyi başarıyor. İşinize odaklanmak istiyorsanız, televizyonu ya da müziği mutlaka kapatın. Yok illa arka plandan gelen bir sese ihtiyaç duyuyorsanız, enstrümental müzikleri tercih edin.
  • Erteleye erteleye pek çok iş biriktirdiniz ve zaman planlaması yapmadınız.

    “Off, çok işim var ve nereden başlayacağımı bilmiyorum.” Bu cümle size tanıdık geliyor mu? Evet, biliyoruz tabi. Hemen herkesin başına gelen bir durum. Zaman planlaması yapmadınız, bugünün işini yarına bıraktınız ve en sonunda yapmadığınız pek çok işle ve kalan az bir zamanla baş başa kaldınız. Yavaştan gelen panik duygusu ve stres, odaklanmanızı oldukça zorlaştıracaktır. Bir işi yaparken aklınız hep diğer işlerde olacak, zamanında işleri yetiştirip yetiştiremeyeceğinizi düşünüp daha çok stres olacaksınız. Tam olarak bu yüzden, kendinize mutlaka bir ajanda edinin ve zaman planlamanızı çok iyi yapın. Bugünün işini yarına bırakmayın yani.
  • Uzman olmadığınız bir alanda teknik çeviri işi aldınız.
    Elbette ki aldığınız her çeviri işi aynı kolaylıkla olmayacak. Bazı çevirileri (tecrübenize dayanarak) gözünüz kapalı bile yapabilirken bazı metinler üzerinde günler harcayabilirsiniz. Bu çok normal. Ancak, uzman olmadığınız bir alanda ve teknik dille yazılmış bir metin çevirisini üstlendiyseniz, işiniz biraz zor. İlgili terminolojiye hakim olmadığınız için sürekli sözlüğe ya da arama motoruna başvurmak zorunda kaldığınız için, sürekli olarak işiniz bölünecektir. Bu da bir süre sonra canınızı sıkmaya başlayacaktır. Bu sebeple, işi kabul etmeden önce metni incelemenizde ya da işin sahibine konuyu sormanızda fayda var.
  • Uzun zamandır işlerinizin dışında bir şeyle ilgilenmediniz.

    Şimdi bir düşünün: Bir haftadır o bilgisayarın başından sadece yemek yemek ve uyumak için kalktınız. Sırt ve bel ağrınızın ve göz kuruluğunuzun dışında artık beyniniz de ağrımaya başlayacaktır. İşkolik olmanın tek bir faydası vardır: Daha çok para kazanırsınız. Onun dışında hiçbir olumlu yanı yoktur. Aksine, sizi ruhen ve bedenen aşırı derecede yıpratacaktır. İşleriniz ne kadar yoğun olursa olsun, sosyal hayatınızı ihmal etmeyin. Dışarı çıkın, bir yürüyüş yapın. Uzun zamandır görmediğiniz bir arkadaşınızla buluşun ya da sevdiğiniz bir tiyatroya gidin. İşe yeniden başlayabilmeniz için hem bedeninizin hem de beyninizin tazelenmesi gerekir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir