Serbest çalışan tercümanların iş yüklerinden ve yaşadıkları zorlu süreçlerden bahsederken tercümanlar için ideal çalışma ortamının nasıl olması gerektiği konusuna da değinmek gerek. Çünkü verimli çalışabilmenin ilk adımı, çeviri yapabileceğiniz ideal çalışma ortamı hazırlamaktır.
Tercümanların pek çoğu, çalışma saatlerini diledikleri gibi ayarlayabildikleri ve kendi işlerinin patronu oldukları için free-lance çalışmayı tercih ederler. Ellerinin altında emektar bilgisayarları ve İnternet bağlantıları olduğu sürece zaten her yer free-lance tercümanların ofisi olabilir. Diledikleri saatte uyanabilmek, pijamalarla rahat bir sandalyede ya da koltukta oturup iş yapabilmek de cabası.
Siz de kariyerinize bu yönde devam etmek istiyorsanız, yapacağınız ilk iş kendinize güzel bir “home-office” organizasyonu yapmak olmalı. Tam bu noktada da dikkat etmeniz gereken şey şudur: “Çalıştığınız yerde dinlenmeyin; dinlendiğiniz yerde de çalışmayın!” Serbest çalışırken üretkenliğinizi korumak için dikkat etmeniz gereken en önemli nokta, iş ve iş dışında geçireceğiniz zamanı birbirinden keskin bir şekilde ayırmaktır. Emin olun, düzenli ve temiz bir çalışma masası ile rahat bir kanepeden çok daha fazla verimli ve üretken çalışabilirsiniz. Bilgisayarınızı yatağınızın hemen yanında yer aldığını düşünün. Çalışmaya başladığınızda gözünüz direk olarak yatağı görecek ve bir süre sonra ister istemez uykunuz gelmeye başlayacak, rahat yatağınız aklınızı çelecek. Bu yüzden kendinize evin uygun bir köşesinde çalışma noktası belirlemeniz gerek. Eviniz yeterince büyükse, evin bir odasını bu iş için ayırmanız çok daha faydalı olacaktır.
İdeal Çalışma Ortamı nasıl hazırlanır?
- Çalışmak için uygun bir nokta belirleyin.
Bunu yapmanın en kolay yolu, çalışırken dikkatinizi dağıtabilecek her türlü nesneden (telefon, TV, rahat bir kanepe vb.) uzak bir nokta belirlemektir. Eğer ortam bunun için uygun değilse, arkanız mutlaka televizyona dönük olacak şekilde bir nokta belirleyin.
Üretkenliğinizi ve verimliliğinizi korumak için ideal bir çalışma ortamı gereklidir.
Aile bireyleriniz ilk başta serbest çalışmanızı yadırgayacaktır. Onlara evde çalışmanızın dikkatinizi dağıtacak şeyler yapabilecekleri anlamına gelmediğini kibar bir dille anlatın. Bunun tamamen sizin tercihiniz olduğunu ve bu şekilde daha verimli olacağınıza inandığınızı anlatın. Evde kendinize ait ayrı bir çalışma odanız yoksa, aile bireylerinden siz çalışırken dikkatinizi dağıtmamaları gerektiğini hatırlatın.
- Uygun ışıklandırma ve renkleri tercih edin.
Hem çalışırken konsantasyonunuzu bozmamak hem de fiziksel sağlığınızı korumak adına tercih ettiğiniz ışıklandırma konusunda dikkatli olmalısınız. Işıklandırmanın yetersiz olduğu loş bir ortam ya da tam tersine fazla parlak bir ışıklandırmanın olduğu ortam, göz sağlığınızı bozacaktır. Işık, yeteri kadar aydınlık olmalıdır.
Çalışma ortamınızda açık renkler ve yeterli ışıklandırma kullanın.
Akşamları çalışırken bilgisayar ekranınızın arkasındaki zemin kesinlikle koyu renk olmamalıdır. Bu, gözlerinizi çok zorlayacaktır. Arka planın (duvar, raf vb.) açık renk olmasına özen gösterin. Tercümanlar için en uygun renkler, mavi ve yeşildir. Mavi, üretkenliğin evrensel sembolüdür ve sakinleştirici bir etkiye sahiptir. Yeşil de uzun saatler boyunca çalışan insanlar için çok uygun bir seçenektir çünkü göz yorgunluğunu alır ve verimliliğinizi korumanıza yardımcı olur.
- İdeal çalışma ortamı, ergonomik mobilyalardan oluşmalıdır.
- Bilgisayar masası: Bilgisayar masanızı seçerken öncelikle kaç parça ekipmana ihtiyacınız olduğunu göz önünde bulundurun. Bir tercümanın en fazla ihtiyaç duyacağı bir bilgisayar (laptop ya da masa üstü), hoparlör ve masanın üzerinde duracak bir kaç defter ve kalemdir. Elbette tercihinize göre yazıcı ya da sabit telefon gibi araçları da ekleyebilirsiniz. Bilgisayar masanız, ihtiyacınız olan tüm ekipmana yetecek genişlikte olmalıdır. Bilgisayar ekranı da oturduğunuz zaman göz hizanıza denk gelmelidir. Masanın yüksekliğini de bu hizaya göre tercih etmelisiniz.
- Sandalye: Bilgisayar masanızdan sonra diğer önemli mobilya da oturacağınız sandalyedir. Bilirsiniz biz tercümanların yeri geldiğinde 10 saat ya da daha fazla sandalye üzerinde oturmamız gereken zamanlar oluyor. Diğer bir deyişle sandalye, üzerinde en fazla zaman geçirdiğiniz parça demek. Bu yüzden de hem fiziksel sağlığınız hem de rahatınız için ergonomik ve ayarlanabilir bir sandalye tercih etmeniz gerek.
Sırt ve bel ağrılarından kaçınmak için ergonomik bir çalışma sandalyesi tercih edin.
Sandalyeyi, ayaklarınız yere değecek ve dizleriniz doksan derecelik bir açı oluşturacak şekilde ayarlayın. Sırtınızı doğru bir şekilde desteklediğinizden emin olun. Asla ama asla kambur oturmayın! Omuz, bel ve sırt sağlığınızı da korumak için masa başında çalışırken düzenli aralıklarla mola verip kaslarınızı gevşetmeye çalışın.
Bonus: Evcil hayvanların olduğu her ortam çok güzeldir. Bildiğiniz gibi bizim yazı dizimizin ünlü karakteri Cuma’nın da Pazar isimli bir kedisi var. Bu güzel canlıları oturdukları ya da uyudukları yerde seyretmek, en güzel terapilerden bir tanesi. Hele bir de kucağınıza alıp sevmeye başladınız mı, stresinizden eser kalmıyor