İngilizcede de tıpkı Türkçede olduğu gibi sayısız deyim, atasözü bulunur. Tabii İngilizce argonun da epey geniş olduğunu belirtmek gerekir. Yazılı ya da sözlü çeviri esnasında da karşılaşılabilecek deyimler, çevirmenleri araştırma yapmaya zorlayabilir.
Biz de bu nedenle İngilizcede bulunan bazı ilginç deyimleri ve kalıpları sizler için derledik. İşte İngilizcedeki en ilginç 10 deyim…
1. Do a Devon Loch
Devon Loch 1956 yılında İngiltere’nin ünlü Grand National yarışında bitiş çizgisine metreler kala devrilerek yarışı kaybeden meşhur bir at.
“Do a Devon Loch” deyimi de bir yarışı kazanmasına ramak kala başarısız olan kişiler için kullanılan bir deyim haline gelmiş durumda.
Örnek: “It was shocking that Chelsea did a Devon Loch in the 90th minute of the match against Everton.”
2. Bob’s Your Uncle
“Her şey yolunda, tamamdır” gibi bir anlam taşıyan “Bob’s Your Uncle” ifadesi genellikle Amerikan İngilizcesinde kullanılır. Bunun İngiltere’deki karşılığı ise “there you go”dur.
Örnek: You want to go to the pharmacy store? Go straigh on until you reach the 5th street, take the first left and Bob’s your uncle.
3. When Pigs Fly
Domuzlar tabii uçamazlar. Bu sarkastik deyim olmayacak şeyler söyleyen arkadaşlar arasında kullanılır. Bizdeki “Olmayacak duaya amin demek” deyimiyle oldukça yakın bir anlama sahiptir. 1500’lü yıllarda İskoç belgelerinde kullanıldığını tespit edilen bu deyim, aynı zamanda Lewis Carroll’ün 1865 tarihli ünlü “Alice Harikalar Diyarında” adlı eserinde de kullanılmıştır.
Örnek: That’s right! David Beckham will ask you on a date when pigs fly.
4. Have a one track mind!
Pek çok yolun hem gidiş hem de geliş şeridi vardır. Ancak tren yollarını düşündüğümüzde tek bir şerit vardır. Tren o yolu hem gitmek hem de gelmek için kullanılır. “Have a one track mind” ifadesi de aklı fikri bir tek bir meseleye katılan kişiler için kullanılır.
Örnek: All you think about is food. You have a one track mind.
5. More holes than a Swiss cheese.
İsviçre peyniri çok lezzetlidir ancak üzerinde çok fazla delik vardır. İsviçre peynirinden daha fazla deliğe sahip olmak anlamına gelen bu deyim ise bir şeyde çok problem olduğunu, bazı şeylerin eksik ve yanlış olduğunu işaret eder.
Örnek: You can do better than this, Jessica. This painting has more holes in it than Swiss cheese.
6. If you pardon my French
“Pardon my French,” ya da “excuse my French” biçiminde de kullanılan bu ifade ayıp, açık ya da tabu olarak görülen bir konu hakkında yorum yaparken kullanılır 19. yüzyılda İngilizlerin konuşma esnasında karşı tarafın anlamayacağı Fransızca kelime kullanmaları moda bir durumdu. Yani bizdeki “Kusura bakma ama…” ifadesi gibi olumsuz bir cümleyi hafifletmek için kullanılır bu deyim.
Örnek: What he needs is a kick in his hass, if you’ll excuse my French.
7. A piece of cake
Yapması çok kolay bir işi tarif eden kullanılan bu deyim bizdeki “leblebi çerez” ifadesine çok benzer.
Örnek: Running 5 miles every morning is piece of cake for him.
8. Heart In Your Mouth
Türkçedeki “yüreği ağzına gelmek” deyiminin neredeyse birebir aynısı olan bu deyim, çok heyecanlanılan ve korkulan durumlarda kullanılır.
Örnek: My heart was in my mouth when I saw the spider.
9. For donkey’s years
Daha ziyade İngiltere’de kullanılan bu deyim, boşa giden yılları anlatmak için kullanılır. Yani ücret almadan uzun süre çalışan bir kişi, bu kadar zamanını boşa harcamış, emeğinin karşılığını alamamıştır ki deyim de bu durumu işaret eder.
Örnek: I’ve been a carpenter for donkey’s years. It’s time to change my job.
10. Hairy at the heel
Bu ifade güvenilmez ve tehlikeli insanları betimlemek için kullanılır. Agatha Christie‘nin bazı romanlarında bu ifade birebir kullanılmıştır.
Örnek: I can’t say I like Howard. I’ve once or twice had a row with him. He’s a bit hairy at the heels.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK BENZER YAZILARIMIZ
Hayvan Metaforlarının Çevirisinde Karşılaşılan Zorluklar Nelerdir?
Altyazı Çevirisi Yapılırken Dikkat Edilmesi Gerekenler
This post is also available in: Türkçe