Bir çevirmen için keyif aldığı bir konu hakkında çeviri yapmak en keyifli iştir. Ancak çoğu zaman iş iş, çeviri ise çeviridir ve ödenek faturalarınız var bu işi tamamlamak bir zorunluluktur.
Genellikle bir çeviri projesi konu, metnin uzunluğu, metnin gerektirdiği uzmanlı derecesine göre farklı zorluklarda olabilir. Elbette çevirmenin yazma hızı, konuya olan hakimiyeti, metne ayırabileceği zaman ve sahip olduğu kaynaklar bu zorluk derecesi üzerinde etkilidir.
Aşağıda, çevirmenlerin bu uzun ve zorlu çevirilerin baskısı ile baş etmesine yardımcı olabilecek bazı önerileri sizler için bir araya getirdik.
Çevirmenlere Yardımcı Tavsiyeler
1.Projeyi Bir Bütün Olarak Değil, Parça Parça Ele Alın
Bilgisayarlarında uzun saatler harcayabilen ve yaptığı işten kolay kolay sıkılmayan çevirmenlerolduğu biliyoruz.
Ancak herkes böyle olamaz, bunu da biliyoruz. O nedenle büyük bir projeye başlamadan önce, çevirinin ne kadar süreceğine ve son başvuru tarihini karşılamak için kaç sayfa tamamlamanız gerektiğine dair hesaplamalar yapmalısınız. Ardın elinizdeki projeyi belli bir standart dahilinde parçalamalısınız.
Her parçaya eşit süre harcayacaksınız diye bir şart yok, sakın kendinizi sıkmayın. Belirli günlerde daha uzun saatler çalışmak istiyorsanız, çekinmeyin. Kesin olarak programınızın önünde olduğunuzu bilmek omuzlarınızdaki yükü azaltacaktır.
2.Kendinizi Ödüllendirin
atmosferin sıkıcı ve sadece iş materyalleriyle dolu bir yer olması gerekmez. Çalışma alanınız sakin, samimi ve davetkar bir alan olmalı; bir fincan çay ya da kahve, meyve veya krakerler ve bisküviler için kendinize masanızda yer açmalısınız. Bilgisayarda uzun saatler harcıyorsanız bu saatleri kendiniz için keyifli kılacak detayları yakınınızda tutmalısınız.
Ufak besinler tüketmek, belirli aralıklarla molalar verip sıcak bir çay içmek emin olun kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olacaktır.
3. Nefes Alın
Bir sorunu çözmeye çalışırken çalışma alanınızdan uzaklaşmak bazen en iyi çözüm olmayabilir; bu nedenle yakın çevreniz çerisinde kendi kafanızı boşaltacak eylem materyallerini bulundurun. Örneğin en sevdiğiniz kitabı ya kısa hikayelerden oluşan bir öykü kitabını masanızda bulundurabilirsiniz.
Buna ek olarak zeka küpü, basit telefon oyunları da bir an için içinde bulunduğunuz bunaltıcı ortamdan uzaklaşmanıza yardımcı olabilir.
4. Dikkat Dağıtıcı Unsurları Etrafınızda Bulundurmayın
Bazen bir çevirmen, çalışmaya çalışırken kendisini dış dünyadan korumalıdır. Tabii ki, bu dikkat dağıtıcı şeyler her zaman dış dünyadan gelmiyor; çoğu zaman uzun süre konsantre olmamız ve Facebook gibi sosyal medya sitelerine yönelmek, çeviri baskısından biraz uzaklaşmamız için ilk tercihlerimiz arasında yer alıyor.
Bu zamanlarda, zaman yönetimi konusunda öğrendiğimiz ve uyguladığımız her şey bir anda gözlerimizin önüne gelmeli. Telefonunuza bakma eylemini “aman 2 dakika bakacağım sadece” şeklinde değil, ” 45 dakikalık çalışma sonucunda 15 dakika telefonuma bakacağım” şeklinde eyleme geçirin. Bu daha planlı olmanızı ve daha az vakit kaybetmenizi sağlar.
5. Yaptığınız İşten Keyif Almayı Unutmayın
Neden çevirmen olduğunuzu, bu işin gerçekten sizin için uygun olup olmadığını iyi düşünün. Çünkü insanın sevmediği ve kendine uygun olmayan bir işi yapmasının sonuçları her zaman olumsuz olmuştur. Yaptığınız işten keyif almadığınız zaman o işi hakkını vererek ve gerilmeden yapmanız çoğu zaman zordur. İşi yapamadıkça ve yetiştiremedikçe kendiniz daha kötü hissedeceksinizdir.
Kariyerinizi çevirmen olarak gerçekten çok sevdiğinizi söyleyemiyorsanız, kariyerinizde sizi mutlu edecek şeyin ne olduğunu belirlemek için bir iç muhakeme yapmanın zamanı gelmiştir.
This post is also available in: Türkçe