Bizler için konuşmak ve bir dile hakim olmak oldukça sıradan ve normal bir durum olsa da, bu durum tarihin bilinen en eski insanları için oldukça farklı şeyler ifade ediyor.
Dil bizler için iletişim kurmanın en etkili ve açık yolu iken, ilk insanlar için bilinmeyen bir yöntemdi. Diller varolmadan önce insanlar birbirleriyle iletişim kurmak için seslere, sembollere ya da işaretlere başvurmak zorundaydılar. Zamanla bu sesler, belirli olayları veya nesneleri anlatmak için kullanılan günümüz dillerine doğru evrimleşmeye başladı.
Dillerin gelişimi oldukça uzun ve karmaşık bir süreci kapsar. Bu karmaşık süreci anlamanın en kolay yolu ise tek bir kelimenin evrimini incelemek olacaktır.
Eğer bir kelimeyi alır ve tarihten günümüze nasıl değiştiğini incelerseniz oldukça hayret veren ve karmaşık bir süreçle karşılaşacaksınızdır. İşte o noktada bunu bir dil ailesinde bulunan milyonlarca kelimeye uyarlayın ve sürecin zorluğunu keşfedin.
Coğrafya ve Dillerin Gelişimi
İnsan nüfusunun bu kadar geniş bir coğrafi alana yayılmış olması, çeşitli dil gruplarının birbirinden bağımsız olarak ortaya çıkmasını açıklıyor. Zamanla bu insan gruplarının birbirleriyle iletişim kurmaya başlamasıylaysa ortaya yepyeni bir ihtiyaç çıktı; çeviri.
Görünüşe göre, çevirinin insanlığın gündemine taşındığı nokta tam olarak burası. Taraflar, birbirlerinin sistem ve yöntemlerini anlamaksızın ticaret yapamazlardı. Ve böylece, bu soruna bir çözüm geliştirildi ve tercüme, çeviri gibi kavramlar ortaya çıktı.
Birbirleriyle iletişim kurmaya çalışan, ticaret yapmak isteyen kültürler, yalnızca her iki dili de anlamakla kalmayıp aynı zamanda bir iletişim köprüsü gibi davranan tercümanlara ihtiyaç duymaya başladı.
Zamanla bu ihtiyacın alanı genişledi. Dini ve edebi eserler, şiirler,resmi evraklar ve çok daha fazlası çeviri ihtiyacı duymaya başladı.
Tarihin İlk Çevirmenleri
Tarihin ilk çevirmenleri ticaret adamları olarak düşünülse de bu bilginin çok da sağlıklı olmadığını vurgulamak gerekir. Çünkü onların yaptığı işi günümüzdeki çeviri olarak düşünmemek gerekiyor.
Hayatlarının büyük bir kısmını çeşitli limanlarda harcayan, bu nedenle de seyahatleri sırasında farklı dillerde karşılaşan bu ilk çevirmenler, modern çevirmenlerin öncüleri oldu.
Çeviri Dünyası Büyüyor
Zaman geçtikçe, çeviri farklı uluslar arasındaki ilişkiler için hayati bir önem taşımaya başladı.Tercüme, her kültürün ayrılmaz bir parçası haline geldi. İspanya’da kurulan Çeviri ve Tercüme Okulu, Bağdat’ın Bilgelik Evi çeviri dünyasının büyümeye başladığının kanıtı niteliğinde.
Antik Roma’da da oldukça elit bir niteliğe sahip olan tercüme ve çeviri dünyası her geçen gün büyüyerek günümüzdeki formuna kavuştu.
Günümüzün Çeviri Endüstrisi
Günümüzde dünya çapında yaklaşık olarak 7000 dil konuşuluyor. Üstelik küresel dünya şartları nedeniyle kültürler arasındaki etkileşim her alanda oldukça gerekli ve yaygın. Dolayısıyla, çeviri endüstrisi en sükseli ve etkili dönemlerini yaşıyor.
Üstelik teknolojik gelişmelerle birlikte çeviri endüstrisi çok farklı bir yöne doğru evriliyor.
Çeviri Teknolojileri
Yapay zekanın ortaya çıkması ve hayatın her alanında farklı teknolojilerle ortaya çıkmasıyla birlikte çevirmenler ve çevirileri de dönüşmeye başladı.
Çevirmenlerin kendilerini geliştirebilecekleri, çalışma yöntem ve tekniklerini farklılaştıran teknolojilerin yanı sıra, makine çevirileri sayesinde çevirilerinde nitelikleri değişiyor.
Bu konuda son zamanlarda en gözle görülür bir şekilde gerçekleşen gelişme Google Translate kanadında gerçekleşti. Çeviri kalitesini oldukça üst bir seviyeye taşıyan Google yepyeni gelişmelerinde habercisi oldu.Ancak hala daha en kaliteli makine çeviri yazılımı bile, uzmanlık isteyen veya hassas çeviri ihtiyacı duyulan metinlerde ortaya vasat sonuçlar ortaya koyabiliyor.
This post is also available in: Türkçe