Bir çevirmenin başarılı olarak nitelenebilmesi için sadece iki dil bilmesi yeterli midir?
İyi bir çevirmen olabilmek için ne kadar iyi bir şekilde bir dili konuşabiliyor olmak gerekir?
Her çevirmenin bir uzmanlık alanı olmalı mıdır?
Bu ve benzeri sorular sadece bir çevirmenin kendisine sorması gereken değil, aynı zamanda bir çevirmenle çalışma yürütmeden önce işveren tarafında sorulması gereken sorulardır. Gelin bu ve benzeri soruları cevaplayarak çevirmen ve çeviri başarısını sağlayacak metriklere göz atalım.
Kelimeleri Değil, Fikirleri Çeviren Çevirmenler
İlk soruya hızlıca cevap verelim. Hayır, iyi bir tercüman olabilmek için sadece iki dil ve hatta daha fazla dil bilmek yeterli değildir. Çünkü çevirmenlik sadece bir dili bilmek değil, o dilde kaliteli bir dil yorumunu metne aktarabilmektir. Birden fazla yaklaşımla bir metini ele almayı ve yaratıcılığı konuşturmayı gerektiren bu meslek kişinin farklı yetenekleri bir arada sergileyebilmesini gerektirir.
Profesyonel çevirmenler kelimeleri değil, fikirleri çevirmekle yükümlüdürler.
Uzmanlık, Çevirmen Başarısının Anahtarıdır
Bir proje için en uygun çevirmeni seçerken göz önünde bulundurulması gereken en önemli unsurlardan biri de tercüme edilecek olan metnin gerektirdiği uzmanlık alanıdır. Çevirmenlik dünyasında da farklı uzmanlık alanları bulunmaktadır.
Bu durumu bir örnekle açıklamak gerekirse, İngilizce’yi çok iyi biliyor olmak, İngilizce yazılmış bir tıp makalesini Türkçe’ye çevirebilecek olmak anlamına gelmez. Bunun için o kişinin tıbbi metinler ve terminoloji üzerine uzmanlaşmış olması gerekmektedir.
İlgi Alanlarını Mesleğiyle Eşleştirebilmelidir
Her işte olduğu gibi, kişinin attığı kariyer adımlarında başarılı olmasını sağlayacak en önemli şeylerden biri işini severek yapmasıdır. Bunun içinde hayatta yapmaktan en zevk aldığınız şeyleri mesleğinizle bütünleştirebilmelisiniz.
Peki bu çevirmenler için nasıl mümkün olabilir?
Bunu bir örnekle açıklamak ne doğrusu olacaktır. Varsayalım ki tam bir kitap kurdusunuz. Özellikle bilim kurgu romanları sizden sorulur. Ee o zaman neden okumaktan bu kadar zevk aldığınız kitapların çevirisine katkıda bulunmuyorsunuz?
Bu durum sadece çevirmenler için değil, çeviri hizmeti almak isteyen kişiler için de geçerli. İlgi alanlarını mesleğiyle bağdaştırmayı başarmış çevirmenlerle çalışmak sizlerinde metinlerinizin çok daha kaliteli olmasına katkı sağlayacaktır.
Hayal edin Yüzüklerin Efendisi’ni bir LOTR’in fanından daha iyi kim çevirebilir ki!
Kendini Geliştiren Çevirmen Her Zaman Kazanır
-Kaç dil biliyorsunuz? Yeni diller öğreniyor musunuz?
-4 dile hakimim. Bu kadarı yeterli oldu benim için
…
-Kaç dil biliyorsunuz? Yeni diller öğreniyor musunuz?
-4 ama şimdi bir dil daha öğreniyorum. Onda da uzmanlaştıktan sonra hedefimde başka diller var.
Doğru cevap hangisi? Tabiki de ikinci cevap. İyi bir çevirmen her zaman için kendini geliştirmeye çalışmalıdır. Bir dili bilmek, o dilde uzmanlaşmış olmak sizi sadece o dilde çok iyi bir çevirmen yapacaktır. Bu nedenle hem çevirmenlerin kendilerini daha kaliteli bir noktaya taşımaları için, hem de çeviri hizmeti alacakların daha kaliteli içeriklere erişebilmeleri için bu durum oldukça önemlidir.
Hemen bir not düşelim! Çok dil bilmek iyi bir çevirmen olunduğu anlamına gelmez. Bildiğiniz dillerde uzmanlığınızı tamamlamalı ve onun üzerine yeni diller öğrenilmeye çalışılmalıdır.
Güven Güven Güven
Kulağınıza klişe geliyorsa, gelmesin. Çünkü çevirmenler- özellikle serbest çalışan çevirmenler- için güven oldukça önemlidir. Bu güven karşılıklıdır. Çevirmenin karşıdaki kişiye çalışma disiplini, daha önce yaptığı çeviriler ve daha önce çalıştığı kişilerden aldığı referanslarla güven vermesi gerekir.
Aynı durum çevirmenlik hizmeti alan kişi için de geçerlidir. Bir çevirmenin işini yüksek bir verimlilikle yapabilmesi için endişe ve güvensiz bir ortamdan uzakta çalışması, yaptığı işe ve işi yaptığı insanlara güven duyması çok önemlidir.
This post is also available in: Türkçe